3 Nisan 2012 Salı

Müthiş ikili: AdWords ve AdSense

           Durum böyle olunca, ülkemizde de internetten para kazanmak isteyenlerin ilk durağı Google’ın AdWords ve AdSense hizmetleri oluyor. İlkinden tanıtmak istediğiniz ürünün, belli bir ücretlendirme karşılığında reklamını veriyor, diğerinden ise sitenize Google’ın verdiği kodları ekleyerek reklam geliri sağlıyorsunuz. AdWords küçük işletmeler için ideal. Cüzi bir bütçe karşılığında hizmetinizin arama sonuçlarındaki ilk sayfada sarı reklam bağlantılarıyla görünmesini sağlayabiliyorsunuz. Konuyla ilgili detaylı açıklamaları kitabımızın diğer bölümlerinde bulabilirsiniz. Adsense ise web sitesi sahiplerinin başlıca gelir kaynaklarından. Tıklama başına ücretlendirme yapan uygulama tercihe göre 100 ya da 1.000 dolarlık kotalar dolduğunda, site sahibine anlaşmalı bir banka üzerinden çek keserek ödeme yapılıyor. Tık başına ortalama 0,4 cent vaat eden reklam sistemi hakkında ise sayısız eleştiri bulunuyor. Çünkü yaptığınız sözleşme gereği Google, hesabınızda biriken ödemeyi sözleşme şartlarına uymadığınızı söyleyerek gerekçe göstermeden kesebiliyor. Kesintinin nedeni olarak genellikle hileli tıklama sistemlerine ya da telif hakları ihlallerine işaret edilse de, Google’dan bu konuda yapılmış resmi bir açıklama yok. Bu işin amiyane tabiriyle kurdu olmuş dolandırıcılar ise Google üzerinden para kazanma vaadiyle internet dolandırıcılığını kolaylıkla gerçekleştirebiliyor. Aslında Google’ı kandırmak neredeyse mümkün değil. Dünyanın en gelişmiş yazılımlarını kullanan dünya devi yaptığınız hileli her durumu kısa sürede fark ediyor ve sizinle iş ortaklığını sona erdiriyor. Google’ı kandıramayacağını bilen dolandırıcılar bu defa size yöneliyor.

        Örneğin bir web portalı, size Google sayesinde kolay para kazanmanın yollarını anlatan bir kitap satacağını söylüyor olabilir. Dolandırıcı, bir başka yayıncının yazdığı ve bizim kitapçığımızdaki gibi Google’ı efektif kullanmanın yollarını anlatan kitabın içeriğini tüm bölüm ve konu başlıklarından paragraflar alıntılayarak ana sayfasına koyuyor. Böylelikle siz, web sitesinin aynı zamanda bir yayınevi olduğuna  ve böyle bir kitap yayınlamış olduğuna kolaylıkla  ikna oluyorsunuz. Web yayıncısı, yine anasayfasında, bu kitabı web sitesinden piyasanın  yarı fiyatına satacağını söylüyor. Kitapların, dağıtım masrafları nedeniyle kitapevlerine yaklaşık iki misli satış fiyatıyla dağıtıldığından haberdarsanız ve biraz da internetten indirimli alış veriş yapmışsanız, sahte yayımcının web sitesindeki bu teklif sizin için hiç de tuhaf görünmeyecektir. Böylesi durumlarda çoğu zaman kitap adını alıp, örneğin ideefixe.com gibi online kitap satış sitelerinde sorgulatıp böyle bir kitap olup olmadığını denetlemek aklınızın ucundan bile geçmez. Eğer internet üzerinden para kazanma konusunda yeterince kararlıysanız ve bu kitabı satın alarak daha fazla bilgiyle karınızı katlamak için yanıp tutuşuyorsanız, kredi kartı bilgilerinizi girdikten sonraki hesap ekstrenizde önümüzdeki on yıl boyunca internetten kazandığınız parayla karşılayamayacağınız bir dolandırıcılık sizi bekliyor olabilir. Diğer taraftan bu konuda gerçek ve faydalı bilgi sunan web siteleri de yok değil...



             İnternetten para kazandırma vaadiyle yapılan dolandırıcılık örneklerini çoğaltmak mümkün. Fakat suyun başını her zaman için “tıklama” üzerinden yapılacak ödemeler tutuyor. İnternette alternatif para kazanma yöntemlerinden bir tanesi de “Paid to Click” sistemi. Bu sistem, zamanının çoğunu PC başında internette geçiren daha çok genç kullanıcılar için geliştirilmiş. Mantık basit: Üye olduğunuz kazanç sitesi size tıklamanız için reklamlar gönderiyor ve siz de tık başına ücretlendirilip belirli bir kotayı doldurduktan sonra ücretinizi alabiliyorsunuz. Ancak bu tarz siteler genellikle yanlış bilgilerle kullanıcıyı aldatmaya yönelik iş görüyor. Yaptığımız denemelerde tık başına 1 cent minimum ödeme yapacağını söyleyen pek çok sitenin 1 cent’in çok daha altında ücretlendirme geliştirdiğini tespit ettik. Hatta durum o kadar vahim ki, genellikle vaat edilen paranın yüzde birine yani sadece tık başına 0,01 cent’e ulaşabiliyorsunuz. Günde 1 cent kazanmak için verdiğiniz emek ise kesinlikle bu fiyat değil. Üstelik genellikle ilk üyelikten sonra bulduğunuz reklamlar, reklamverenler tarafından artık IP adresiniz deşifre olduğu için ertesi gün aynı sıklıkta karşınıza çıkmıyor.

             Çok iyimser bir yaklaşımla günde 10 cent kazandığınızı düşünürsek, bu size ayda 3 dolar kazandıracaktır. Bu tarz üyeliklerle iş gören sitelerde ödemeler genellikle 10 dolara ulaşıldığında yapıldığından, her gün aynı işi üç ay on gün boyunca bıkıp usanmadan sürdürmeniz gerekiyor. İnternet reklamcılığının mantığı, yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden dolayı tıklama üzerine kurulu olduğundan ve söz konusu tıkların farklı IP’lerden yani kullanıcılardan gelmesi, reklam gelirlerini arttırdığı için bu tarz bir yöntemle reklamcılar kendi gelirlerini katlarken bunun çok cüzi bir yüzdesini çalıştırdığı kullanıcılara ayırıyor. Zaten psikolojik istatistikler genellikle kullanıcıların ödeme zamanına kadar bu tıklama işini sürdürmeyeceği yönünde. Dolayısıyla reklamcı cebinden beş kuruş harcamadan, reklamlara tıklayacak gönüllü kullanıcı bulmuş oluyor. Düzenek tamamen yasal. Ancak dolandırıcılıktan ne farkı olduğunu biraz düşünmekte yarar var.




           Paid To Click’e alternatif olarak adına dolandırıcılık diyemeyeceğimiz başka yöntemler de geliştirilmiş. Örneğin bazı programlar aracılığıyla günlük 5 dolar kazanma vaat eden portallara sıklıkla rastlamak mümkün. Ne var ki böylesi durumlarda da sizin önerilen parayı cebinize atabilmeniz için yüzlerce kullanıcıyı istenilen adrese üye yapmanız gerekiyor.

           Paid To Click sisteminin genellikle bir aldatmaca olduğu apaçık ortada. Sizin hiçbir zaman almayacağınız bir para tutarı motivasyon unsuru olarak gösterilip tıkladığınız reklamlar oluşturuyor. Tabii bu işi siz de yapmak isterseniz domain, hosting ve script’ine kadar hazır bir sistemi 250 dolar karşılığında hazırlayacak pek çok kuruluşu kolaylıkla bulmanız mümkün.

            Bir dönemin ünlü Advertising Central PTC, bu dolandırıcılığın en önemli örneklerinden biri. www.advertisingcentral.biz adresinden yayın yapan sitenin şu sıralar yerinde yeller esiyor. Tabii vakti zamanında sitenin yüksek tık fiyatlandırmaları nedeniyle pek çok insan sitenin yönlendirdiği bağlantılara tıklayarak zamanını boşa geçirmekteydi. Aslında sitenin açık olduğu zamanlarda üyelik alımı sırasında sunduğu üyelik koşulları bildiriminde, yapacağı dolandırıcılık açık açık yazılıyordu: “Payouts: This is not a site that pays cash all earnings is for advertising purposes. We are not a scam as this is an ad only site. Requesting payout is violation of terms and can lead to termination and is at
minimum a donation to the site.” Sözleşmenin ödemeler kısmında zaten reklam amaçlı kazançların ödenmeyeceği böyle bir talep olursa kullanıcının hesabının derhal iptal edileceği apaçık bir bilgi olarak yer alıyordu. Tabii bu açıklık uzun  sözleşme metninde küçük puntolarla dip bucak bir yerlerde oldukça gizli bir haldeydi. 

        Advertising Central PTC’den ilham alan daha pek çok site bulunuyor. Hatta dolandırıcılık diyemeyeceğimiz işi biraz abarttıklarını dahi iddia edebiliriz. Şimdilerde prensip, tıklama ile elde ettiğiniz geliri başka reklam verme şeklinde kullandırtıp hiçbir zaman elinize para geçmemesini sağlamaktan ziyade, ödenecek para miktarlarını sırf üyelik için 50 dolarların üzerine çıkartarak kullanıcıyı daha fazla tahrik etmeye dönüşmüş durumda. Üstelik bazı siteler üyelikten sonra verdikleri 50 dolara ek olarak okuduğunuz her e-posta için 10 dolar para ödeyeceğini teklif ediyor. Bu tarz sitelere biraz daha yakından bakacak olursanız, söz konusu paraları elde edebilmek için bir kereye mahsus yaklaşık 350 dolarlık bir ön ödeme yapmanızı şart koştuklarını görebilirsiniz. Tavuk gelecek yerden kaz esirgenmez diyorsanız, bu kazınızla vedalaşmak için son fırsatınız olabilir. Batı literatüründe “scam” olarak tabir edilen bu dolandırıcılara karşı her daim uyanık olmakta yarar var. Google üzerinden yapacağınız bir soruşturmada, söz konusu site üzerinden deneyimlerini forumlarda paylaşan kullanıcıların görüşlerine mutlaka kulak verin. Acı tecrübeler yaşamaktansa, sizin gibi düşünüp bu işe girmeye karar verenlerin tecrübelerini önceden öğrenmeniz, internetin her zaman için sunduğu en önemli ücretsiz hizmetlerindendir.


Scam
İnternetten para kazanmaya çalışanlara yönelik dolandırıcılık hareketlerine
günümüzde  verilen tabir  “scam”. Tık başına ücretlendirme yaptığını iddia
eden sitelerin bazıları ödeme yapmıyor.


            Tabii “scam” sitelere örnekler arttırılabilir. www.moneyclicks.biz, www.advercash.net ya da www.simpleclicker.com gibi siteler bunlardan sadece birkaçı. Her ne kadar ülkemizde internet reklamcılığı yeterince gelişmediği için bu tarz dolandırıcı sitelere çok fazla rastlamasak da, yurt dışında oldukça yaygınlar. Ancak yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım. Verdikleri ücret devede kulak kalsa da, kimi siteler gayet güvenilir ve paranızı vaat ettiği biçimde ödüyorlar. Her ne kadar gelir ortalamaları çok düşük olsa da örneğin NeoBux tıklama başına 1.7 cent’e kadar ödeme yapılabiliyor. Bunun için tek yapmanız gereken www.neobux.com sitesine gitmek ve ücretsiz üyelik işleminizi “New Registration” kısmındaki kullanıcı adı, şifre, e-posta, doğum yılı, karakter onaylaması gibi basit birkaç kutucuğu doldurmak. Akabinde site sizi tıklayarak para kazanabileceğiniz sitelere yönlendiriyor. Aynı zamanda Portekizce de yayın yapan, Latin menşeli site, sıkça sorulan  sorular kısmından gelirinizi arttırma konusunda çok önemli tüyolara yer veriyor. Ayrıca  yine sitenin önemli olanaklarından biri olan forum sayfalarında kullanıcıların tecrübelerinden
yararlanabiliyorsunuz. Ne var ki bu özelliklerden yararlanabilmeniz için İngilizce’nizin yeterli düzeyde olması gerekiyor. Aksi takdirde güçlük yaşamanız mümkün.

         Toparlamak gerekirse: Evet, internetten para kazanmak gayet mümkün. Hatta artık para kazanmak için illa bir şey alıp satmanıza dahi gerek kalmadı. Ancak unutmayın, paranın dolaştığı her yerde yan kesiciler cirit atıyor ve her geçen gün yeni taktikler üretiyorlar. Bu dolandırıcıların ağına düşmemek için çevrenizde olan bitenlerden mutlaka haberinizin olması gerekiyor. Bu yüzden sürekli internette araştırma yapmanızda, gerekli forumları dolaşmanızda ve güvenlik açıklarıyla ilgili yazılara mutlaka göz atmanızda yarar var.

Para kazanmaya çalışırken dolandırılmayın

           Günümüzde internet artık ciddi bir gelir kapısı olmuş durumda. Ancak paranın dolaştığı her yerde olduğu gibi burada da yankesiciler cirit atıyor. İNTERNETTEN PARA KAZANMAYA ÇALIŞIRKEN KARŞINIZA ÇIKABİLECEK TÜM DOLANDIRICILIK  HİLELERİ bu yazıda.

       Bu kriz döneminde işsiz ya da çalıştığı işin geliriyle geçim sıkıntısı yaşayanlardan olabilirsiniz. Ya da bilgisayar sektörüyle içli dışlı bir esnaf olarak yıllardır geliştirdiğiniz donanım bazlı çözümler, dev elektronik marketlerin satış sonrası sunduğu destek nedeniyle, artık mahalle sakinleri arasında çok rağbet görmüyordur. Dolayısıyla siz de uzun zamandır kulağınıza gelen “internet işinde çok para var” söylentilerine kulak kabartır oldunuz ve hatta çoktan harekete geçtiniz bile. Elinizdeki fazla anakartları, RAM’leri, eski dizüstüleri ya da diğer OEM parçaları “sahibinden.com” gibi sitelerde satışa çıkartıp birkaç ufak iş bile yaptınız.





Ava giden avlanır. Tamamen ücretsiz bir teknoloji olan internetten para kazanmanız  için birileri sizden para istiyorsa bu işte bir tuhaflık var demektir.

         Artık internette daha büyük işlere girişmek için sizi korkutacak pek bir şey görünmüyor. Hele ki bu kitapçığı okuduktan sonra… Peki ama internet gelir konusunda gerçekten bu kadar güvenilir bir kazanç kaynağı mı?

        Sıradan olmayan bir örnek vererek işe başlayalım. Örneğimiz biraz sıra dışı olsun ki, internet üzerinden tabiri caizse haksız kazanç elde etmenin püf noktalarını sergilemede başarılı olsun. Malumunuzdur ülkemizde, ek bir kazanç söz konusu olduğunda çalışanından, beyaz yakalısına, esnafından cebinde biraz parayla boşta gezenine tüm ahalinin ilk aklına gelen iş ikinci el oto ticaretidir. Hele ki çevrenizde bu işlerden anlayan, biraz da samimi olduğunuz bir “usta” varsa bu iş kesinlikle yapılabilir görünür. Yanı başınızda yangın yerine dönmüş komşu Yunanistan, düşen banka faizleri ve ÖTV’ler sayesinde fabrika-banka koordinasyonuyla piyasaya oluk oluk akıtılan 0 km araçların bitirdiği ikinci el araba piyasası sizi yıldıramaz. Ancak her ne kadar internet kurdu olsanız da, talep çok fazla olduğu için, satışta kar getirecek araçların galeri gibi tecrübeli diğer piyasa oyuncuları tarafından siz daha telefon açmadan satın alındığını fark etmeniz çok sürmeyecektir. Dolayısıyla hayal ettiğiniz kar payı, düşündüğünüz rakamlardan uzaklaştıkça daha çok kar edebileceğiniz kamu ihalelerine yönelmeniz işten bile değil. İşte tam da bu noktada, yukarıda bahsettiğimiz çeşitli sıkıntılar ortaya çıkıyor. Google ile yapacağınız taramalarda, tüm devlet araç ihalelerini görüntüleyip takip edebileceğiniz pek çok internet sitesi karşınıza çıkıyor. Bu siteleri ziyaret ettiğinizde çok cazip rakamlar sizi derhal büyüleyecek ve satıştaki araçlara ilişkin sınırlı bilgilerin devamını görmek için can atmaya başlayacaksınız. Ne var ki site yöneticileri bu noktada devreye girerek, “adult” sitelerin para kazanma mantığından hatırlayabileceğimiz, sorgulanan bilginin gösterimi için para ödemesi talep etme yöntemiyle çalışıyor. Tabii ki talep edilen ücret tamamen yasal. Üstelik portal’ların sunduğu fazladan hizmetlerin de ücretlendirilmesi gayet normal. Ne var ki tüm bunlara karşın normal olmayan bir durum var; o da şu: Sizden ücret talep ederek size ihale bilgileri sunan siteler zaten bu verileri internetten ücretsiz ediniyor. Dolayısıyla siz ücretsiz edinebileceğiniz bilgilere ya yeterince araştırmadığınızdan ya da laf aramızda biraz üşengeçliğinizden gereksiz para harcamış oluyorsunuz.


Her bilgiye siz de ulaşabilirsiniz             Örneğimize sadık kalacak olursak, kredi kartı, çek-senet borçları nedeniyle Güneşli otoparkında neredeyse üst üste yığılı olan hacizli araçları İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın web sitesinden (www.ivdb.gov.tr) ihale ilanlarına tıklayarak kolaylıkla listeleyebilirsiniz. Zaten artık devlet kurumlarımız e-devlet anlayışını takip ettiklerinden, internet portal’ı yönetiminde oldukça tecrübe kazandı. Açılan sayfadaki araç tanıtımlarına tıkladığınızda, aracın sahibinden.com sitesinde “İstanbul Vergi Dairesi Bşk.” kullanıcı adıyla satışta olduğunu biraz da şaşırarak öğrenebilirsiniz. Kişisel tavsiyemiz bu kullanıcıya PM’den mesaj atarak “Abi biniciyim şu paraya olur mu?” şeklinde bir soru yöneltmemeniz.

          Yukarıda verdiğimiz örnekte her şey yasal ve ahlaki açıdan uygun olsa da, nasıl gereksiz bir para harcamasıyla sonuçlandığını yeterince göstermiş olduk. Eğer internette yapacağınız işlerden para kazanmada gerçekten ısrarcıysanız, internetin ücretsiz bir ortam olduğunu ve reklam dışında hemen hiçbir şeye para harcamak zorunda olmadığınızı mutlaka prensip edinin. Aksi takdirde Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak mümkün.


Dolandırıcılık
Dolandırıcılığın önünü almak zor. Bazen tamamen yasal olan bir prosedür bile
sonuçta cebinizden haksız kazanç almış olabiliyor.


          Pratikte internetten para kazandırmayı vaat eden siteler, yukarıdaki gibi istisnai durumların dışında genellikle dolandırıcılık amaçlı kurulmuş oluyor. Dergimizin hemen her sayısında, internetteki dolandırıcılık vakalarına ilişkin dünyadan çok çarpıcı örneklere sıklıkla yer veriyoruz. İnternetten para kazanmak niyetindeyseniz ya da kredi kartınızla alış veriş yapıyorsanız, her ay yayınladığımız “Güvenlik Raporu” sayfasına mutlaka göz atmanızda yarar var.

       Ölçümlerin başlamasından bu yana, internet sayfaları üzerinden para kazanmanın ana  ilkesi “ne kadar tıklanabildiği” oldu. Dolayısıyla eğer internetten para kazanacaksanız bunun temelindeki ilkenin tıklama olduğunu asla unutmayın. Tıklama dışındaki hemen her para kazanma biçiminin altında bir dolandırıcılık yatması mümkün. Aslına bakarsanız internet üzerinden para kazandırma vaatleri, internet dolandırıcılığı Top 10 listesinde ilk beş sırada yer alıyor. Bunun en geçerli yöntemi ise çek yöntemi. Dolandırıcılar bir malın satışı karşılığında büyük komisyon oranları teklif ediyor. Bu illa satış olmak zorunda değil, kimi zaman iş de sipariş edilebiliyor. Kurbana iş ya da satış karşılığı geçersiz bir çek gönderiliyor ve kendi komisyon payını düşerek geri kalanı nakit olarak göndermesi, daha sonra da çeki zamanı geldiği vakit bankadan çekmesi isteniyor. Dolandırıcı, çekin karşılıksız olduğu öğrenildiğinde çoktan kayıplara karışmış oluyor.

        2001 ekonomik krizinde Nasdaq Borsası’nın ağır düşüşünde liste başını internet firmaları alıyordu. Milenyumun başında ağır darbe alan internet reklamcılığında, bu krizin de etkisiyle liderliğe Google oturdu. Google, internetin doğasına yani ücretsizliğine oynayarak bu konumunu pekiştirdi. Çünkü ortada herkes tarafından kabul edilebilir bir ölçüt vardı “tıklanabilirlik”. Bir sitenin aldığı tık sayısına bağlı olarak, reklam gelirleri o kadar artıyordu. Google’ın tıklanmada dünya lideri olması artık reklam gelirleriyle karşılanamaz bir boyuta ulaşması, kendisini otomatikman dünyanın en çok kazanan internet reklam sağlayıcısı konumuna getirdi. Dolayısıyla internette para kazanmak artık Google’sız neredeyse imkansız. En azından yayın hayatına başlayıp da, reklam geliri kazanmak isteyen her sitenin bir Google geçmişi olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz.

             
İnternet bedavadır!
           Çoğumuz için kontrast burada iyice artıyor: Doğasında tüm içeriğine erişimin ücretsiz olduğu bir teknolojiden para kazanmak! Bu biraz kafa karıştırıcı. Ancak TV yayınlarının da ücretsiz olduğunu unutmayın. Oysa başarılı TV kanallarının kazandığı reklam gelirleri, giderlerin çok üzerinde. Son beş yılda bu anlayış internet için de geçerli olmaya başladı. Ne var ki reklam dışında internette verilen hizmetlere ücret ödememek hala prensip. Dolayısıyla inatçı bir çabayla, internette reklam dışında sunulan hemen  her hizmetin ücretsiz bir karşılığını bulmanız mümkün. Eğer amacınız internetten para kazanmaksa, zaten ücretsiz olan bir mecrada para harcamak yanlış olacaktır.

 

     

İnternetten para kazanın



        Bu ayki kitapçığımızda son zamanların en popüler konularından biri olan “internetten para kazanma”ya yer verdik. İnternetten para kazanma yolları o kadar geliştiki, sadece buradan kazandığı parayla geçinen kişiler hızla çoğalmaya başladı. İnternet artık para kazanma konusunda da ciddi bir sektör haline gelmiş durumda. Bu sektörün farkında olan aktif internet kullanıcıları da sürekli internetten nasıl daha fazla para kazanabiliriz diye düşünüyorlar. Bazıları temelini sağlam tuttukları için internetten hem para kazanıyor, hem de başka insanlara kazandırıyorlar. Bazıları da bir türlü internetten para kazanamamaktan yakınıyor.

       “İnternetten para kazanma yolları” kitapçığımızda PC’nizin başında oturarak kolay yoldan nasıl para kazanabileceğinizi tüm ayrıntılarıyla anlatmaya çalıştık. Para kazanma yöntemleri o kadar farklı ki, biri mutlaka size uyacaktır. İnternette şans oyunlarıyla para kazanmaktan tutun da, eski eşyalarınızı satarak para kazanmaya, e-ticaret sitesi kurmadan, Google servisleri ile para kazanmaya, dosya paylaşımından, yazı yazarak, fotoğraf, video ve ses satarak, reklama tıklayarak, anket doldurarak ve sörf yaparak para kazanmaya kadar en etkili para kazanma yöntemlerini bu kitapçıkta bulacaksınız. En azından riskli görmediklerinizi veya denemeye değer bulduklarınızı bir defa olsa da denemenizde fayda var. İyi kazançlar!